satışın sırları

Archive for Mayıs, 2013

YABAN KAZLARI NEDEN “V” ŞEKLINDE UÇAR?


YABAN KAZLARI NEDEN “V” ŞEKLINDE UÇAR?

Yaban Kazları
Dikkat ettiyseniz yaban kazları “V” şeklinde uçarlar. Bilim adamları kazların neden bu şekilde uçtuklarını araştırmışlar. Araştırma sonucunda şu verilere ulaşmışlar;

1. “V” seklinde uçulduğunda, uçan her kuş kanat çırptığında, arkasındaki kuş için onu kaldıran bir hava akımı sağlıyormuş. Böylece “V” şeklinde bir formasyonda uçan kaz grubu, birbirlerinin kanat çırpışları sonucu ortaya çıkan hava akımını kullanarak uçuş menzillerini yüzde yetmiş oranında uzatıyorlarmış. Yani tek başına gidebilecekleri maksimum yolu grup halinde neredeyse ikiye katlıyorlarmış.

Kıssadan Hisse: Belli bir hedefi olan ve buna ulaşmak için bir araya gelen insanlar, birbirlerinde hız ve haz alarak hedeflerine daha kolay ve çabuk erişirler.

2. Bir kaz, “V” grubundan ayrıldığı anda uçmakta güçlük çekiyor. Çünkü diğer kuşların oluşturduğu hava akiminin dışında kalmış oluyor. Bunun sonucunda, genellikle gruba geri dönüyor ve yoluna grupla devam ediyor.

Kıssadan Hisse: Eğer kafamız bir kaz kadar çalışıyorsa; bizimle ayni yöne gidenlerle bilgi alışverişini ve işbirliğini sürekli kılarız.

3. “V” grubunun başında giden kaz hiç bir hava akımından yararlanamıyor. Bu yüzden diğerlerine oranla daha çabuk yoruluyor. Bu durumda yorulunca en arkaya geçiyor ve bu defa hemen arkasındaki kaz lider konumuna geçiyor. Bu değişim sürekli yapılıyor; böylece her kaz grubun her noktasında yer almış ve aynı oranda yorulmuş oluyor.

Kıssadan Hisse: Yaptığınız her işi, yeri ve zamanı geldiğinde başkasına bırakmak gerekiyor.

4. Uçuş hızı yavaşladığında gerideki kuşlar, daha hızlı gitmek üzere öndekileri bağırarak uyarıyorlar.

Kıssadan Hisse: İlerlemek ve yol almak için bazen başkalarının uyarılarına gereksinim duyarız. Bundan alınmamalıyız; tam aksine, böyle uyarıları sevinç ve takdirle karşılamalıyız.

5. Gruptaki bir kuş hastalanırsa veya bir avcı tarafından vurulup uçamayacak duruma gelirse; düşen kuşa yardım etmek üzere gruptan iki kaz ayrılıyor ve korumak üzere hasta/yaralı kazın yanına gidiyor. Tekrar uçabilene (veya eğer ölürse, ölümüne kadar) onunla beraber yaralı kuşu asla terk etmiyorlar. Daha sonra kendilerine başka bir kaz grubu buluyorlar. Hiçbir kaz grubu, kendilerine bu şekilde katılmak isteyen kazları reddetmiyor.

BAŞARILI ZAMAN DENETİMİ İÇİN YİRMİ BASAMAK


BAŞARILI ZAMAN DENETİMİ İÇİN YİRMİ BASAMAK
1.Hedeflerinizi belirleyiniz,bunları yazıyla ifade ediniz ve sonra önceliklerine göre sıraya koyunuz. Sizin için yaşamınızda nelerin önemli olduğundan emin olunuz.
2.Hedefleriniz üzerinde odaklaşınız,etkinliklerinizin değil.En önemli etkinlikleriniz size hedeflerinize ulaşmada en yararlı olanlardır.
3.Her gün için temel bir hedef belirleyiniz ve ona ulaşınız.
4.zamanınızı nasıl kullandığınızı analiz etmek için periyodik olarak zaman aralıklarını kaydedin,kötü alışkanlıklarınız varsa yaşamınızdan atın.
5.Hedeflerinize ulaşmak için,yaptığınız her şeyi analiz edin.Ne yaptığınızı,ne zaman yaptığınızı, neden yaptığınızı tespit edin.Kendinize şunu sorun. “Bunu yapmasaydım ne olurdu” eğer yanıtınız “hiç birşey olmazdı”,olursa,yaptığınız şeyi durdurun.
6.Her hafta yaşantınızda boş yer kapsayan en bir şeyi atın.
7.Zamanınınızı planlayın.Her hafta için bir plan yapın.Kendi kendinize şunu sorun “bu hafta sonuna kadar neyi-neleri tamamlamayı ümit diyorsun,ve bu sonuca ulaşmak için neler yapmaya ihtiyacın var?” .
8.Her gün için yapılması gerekenler listesi yapın.Bu listenin,günlük hedefleri,öncelikleri,yaklaşık ne kadar zaman alacağını içerdiğinden emin olun.Rast gele etkinliklere yer vermeyin.
9.En önemli şeyleri tamamlayabileceğinizden emin olacak şekilde zamanınızı her gün programlayınız, beklenmedik beklentilerin de karşınıza çıkacağından,belirli boşluklar bıraktığınızdan emin olunuz.
10.Biliniz ki çalışma gününün ilk saati en verimli olanıdır.
11.Yapacağınız her bir iş için zaman sınırları oluşturun
12.Bir işi bir kerede en doğru biçimiyle yap ki,daha sonra tekrar o iş için zaman harcamak zorunda kalma.
13.Yaşamından tekrar tekrar olan yakınmaları,sızlanmaları at.Neden bazı şeylerin yanlış gittiğini belirle.Sonunda tepki verme yerine,önceden önlem almayı öğren.
14.Günün sessiz bir zaman aralığını en önemli işinizi yapmak için sabitleştirin.
15.Başladığınızı bitirme alışkanlığınızı geliştirin.Bir şeyden bir başka şeye atlamayın,ardınızda birçok yarım kalmış iş bırakmayın.
16.Ertelemeyi,geciktirmeyi,ağırdan almayı yenin.Onu şimdi öğrenin.
17.Daha iyi zaman denetimini günlük alışkanlık edinin.Hedeflerinizi oluşturun,öncelikle yapmanız gerekenleri belirleyin,zamanınızı planlayın ve programlayın.İlk şeyi ilk önce yapın.Programlanmamış bir şeyi yapmaya doğru olan iç dürtünüze direnin.Etkinliklerinizi gözden geçirin.
18.Çok önemli şeyleri yapmanız gereken durumlarda,daha az önemli olanlar üzerinde asla zaman harcamayın.
19.Kendiniz için zaman ayırın,(hayal kurmaya,rahatlamaya ve yaşamaya)
20.Size has biz zaman felsefesi geliştirin,zaman sizce ne anlama gelmektedir,ve zamanın sizin yaşantınızla nasıl bir bağlantısı vardır.

HEDEFİNİZİ NASIL TANIMLARSINIZ?


 

HEDEFİNİZİ NASIL TANIMLARSINIZ?

Başarıya götüren “hedef belirleme “ çalışmasının ilk aşamasını “hedefin tanımlanması” teşkil eder. Hemen herkes zihninde bir hedef ya da gönlünde bir aslan taşır. Ama neredeyse hemen hiç kimse gönlünde taşıdığının boşlukta sallanan bir hayal veya avuntu olduğunu bilmez. Aşağıda başlıklar altında işlediğimiz konuları inceleyelim. Bu özelliklere sahip olmayan istekler hedef olamaz. Gerçekleşemez:
1. Hedef tam istediğimiz şey olmalıdır. Vali olmayı hedeflediğini düşünen kişi gerçekten bunu istiyor mudur? Eğer fırsatı olursa bir Einstein veya bir Edison olmayı da kabullenebilecekse hedefi yoktur demektir. Çünkü tam istenen hedef ne kadar yüksek olursa olsun tamamen farklı olan bir başka hedefle çabucak yer değiştirebiliyorsa her defasında hedefe sahip olan kişi neredeyse sıfırdan başlamak zorunda kalır. Yerinden sık sık oynayan taşın etrafında taşa bağlı hiç bir şeyi sabitleştiremezsiniz.
Hedefimizin tam ve gerçekten istediğimiz şey olup olmadığını nasıl belirleyeceğiz? İlk önce ne kadar istediğimizi sorgulamamız gerekir. Hayal edebileceğimiz alternatif hedefleri bir araya getirmemiz ve bunların arasından birisini nihai olarak seçmemiz gerekir. Bu belirlemede hedefin bize kazandıracakları şeyler önemli bir kıstas olabilir. Ayrıca tam istediğimiz hedefi, değer yargılarımız, uzmanlık alanımız, cinsiyetimiz, hazır birikimlerimiz ve muhtemelen çevremiz şiddetle etkileyecektir. Bir Müslüman’ın en iyi pop şarkıcısı olmayı hedeflemesini bekleyemezseniz. Bir fizikçi heykeltıraşlığa kalkışmaz. Bir kadın ordu komutanlığını hedeflemez, vs… Belirlediğimiz hedefi gerçekten istememiz için alternatif hedeflerden -nazarımıza ve şartlarımıza göre- üstün olması ve bize hayatın anlamı açısından çok şey kazandırıcı olması gerekir.
2. Hedef gerçekçi olmalıdır. Kuş gibi kanatlanıp uçmak gibi uyduruk hedefin bir anlamı yoktur. Hedefte gerçekçiliğin unsurlarının korunması çok önemlidir. Belirlediğimiz hedef dış gerçeklikle uyuşuyor mu ? Yani dünyanın işleyişinin dışında peri masalı gibi bir hedef mi tutturmuşuz. Kuş gibi uçamayız. Çünkü dış gerçeklikte insana kuş gibi kanatlar hiç bir zaman takılmamıştır. Ve takılmaz. Hedef kişisel gerçekliğimizle de uyuşmalıdır. Eğer dilimiz kesilmiş ise bizim kişisel gerçekliğimize uyan en ideal hedef hatip olmak değildir. Hedefin gerçekçiliğini belirlerken dikkate alacağımız bir üçüncü husus hedefin nelere sahip olmamızı gerektirdiğini hesaplamamızdır.
3.Hedef kesin bir tanım taşımalıdır. Hedefin kesinliği her zaman ve şartta bütün ayrıntılarıyla “Beş-N” sorularına cevap verip vermediğiyle ölçülebilir. Yani “ ne istiyoruz, nerede istiyoruz, ne zaman istiyoruz, nasıl istiyoruz, ne kadar istiyoruz?” Bu sorulara açık ve kesin bir cevap vermeyen, bunun yerine siyasetçilerin çoğunlukla yaptıkları gibi genellemelere dayandırılan hedefler gerçekleştirilemezler. “Yapmalıyım. Az/çok miktarda… Yakın bir zamanda… Buralarda bir yerlerde vs..” Bu genellemeler hep genellendikleri şekilde kalmayı tercih ederler.
İşte genellenmiş bir hedef: “Çok zengin olmak istiyorum.” Hiç kimse boşuna zenginliği bu şekilde istemesin. Çünkü bu şekilde herkes istiyor ama hep bu şekilde istemeyenler zengin oluyor. Hedefin kesinliğinin ölçülmesiyle ilgili ayrıntıyı aşağıdaki örneklerde birazdan inceleyeceğiz.
4. Hedef detaylandırılmış olmalıdır: Hedef soyut/ mücerret ana hedeften ve bunun altında gittikçe müşahhaslaşan, eylem/ fiil planına yaklaşan alt hedeflerden oluşmalıdır. En tepede teorik ana hedef bulunur. Bunun altında ana hedefe götüren teorik alt hedefler vardır. Her teorik alt hedefin altında tamamen eyleme/fiiliyata dönük pratik alt hedefler vardır. Bu pratik alt hedefler belirlenirken hedefin yukarıda geçen “Beş-N” sorularını kesin şekilde cevaplayıp cevaplamadığının sağlamasının yapılması gerekir.
İzin verirseniz şimdi bu sağlamayı aynı konu üzerindeki farklı cümleleri karşılaştırarak örnekleştirelim.
Ana teorik hedefimizin altındaki alt teorik hedefimiz şu olsun: “Dostları tarafından sevilen insan olmak.” Sevilen insan olmaya götürecek daha alt seviyedeki teorinin/pratiğin kesiştiği noktadaki alt hedeflerden birisi şu olabilir: “Dostlarıyla irtibat kurmak.” Şimdi alt eylem taktiklerine geçiyoruz. Beş-N sorularının ne kadar cevaplandığına dikkat edelim.
• ”Dostum A ve B ile irtibat kuracağım.” Hangi dostlarımla, nerede, ne zaman, nasıl, ne kadar? Bu sorular cevapsız. Dostlarınızla irtibat kuramazsınız.
• ”Dostum A ve B ile işyerinden irtibat kuracağım” Kim ve nerede sorularına cevap var ama daha üç-N belli değil.
• “Dostum A ve B ile çarşamba günü saat 5.00’de işyerinden irtibat kuracağım.” Nasıl, ne kadar soruları hala cevapsız.
• “Dostum A ve B ile çarşamba günü saat 5.00’ de işyerlerinden telefonla görüşüp kendilerini çok özlediğimi söyleyeceğim ve çocuklarının hastalığının ne durumda olduğunu soracağım.”
• Burada son cümle ile Beş-N cevaplanmış ve pek iyi bir alt pratik(eyleme dönük) hedef belirlenmiştir.
• Tekrar özetleyecek olursak belirlediğimiz hedefin alt hedefleriyle birlikte istediğimiz şey olup olmadığına, gerçekçilik derecesine, kesinlik durumuna ve teorikten pratiğe doğru iç içe geçmiş birbirlerini gerçekleştirme paralelinde hazırlanan üst/alt hedeflerden oluşup oluşmadığına dikkat etmek zorundayız. Profesyonel stratejinin temel unsurları bunlardır. Bu aşamaların haritası çok iyi çıkarıldığında başarıya götüren sürecin ilk kapısından girilmiş olur. Bundan sonraki kapı “Zihnin hedefe açık tutulmasıyla” ilgilidir. Üzerinde ciltlerce kitap yazılan bir konu küçücük bir köşeye ancak bu kadar sığabiliyor.
• 5. Hedef faydalı olmalıdır. Cinayet şebekesi kurmayı hedefleyemeyiz. Temel’le Cemal bir hedef bulurlar ve “ Kim yüksek bir binanın balkonundan en çok sarkabilir” şeklinde bir iddiaya tutuşurlar. İddiayı sonunda rahmetli Temel kazanır. Biz rahmetli Temel olmamalıyız.